Marka tescili, marka sahibinin markasını koruma altına almasıdır. Marka sahibinin izni olmadan başka bir kişi veya firma tarafından aynı veya benzer bir markanın kullanımı, marka ihlali olarak kabul edilir. Bu durumda marka sahibi, markasının korunması için hukuki yollara başvurabilir ve marka ihlali yapan kişi veya firmaya karşı dava açabilir. Marka ihlali durumunda, marka sahibi tazminat talep edebilir ve marka ihlalinin durdurulmasını isteyebilir. Bu nedenle marka tescili, marka sahibi için önemli bir koruma yöntemidir.
Marka Hakkına Tecavüz Oluşturacak Fiiller
Marka hakkına tecavüz, marka sahibinin izni olmadan başka bir kişi veya firmanın aynı ya da benzer bir markayı kullanmasıyla gerçekleşir. Bu fiiller şunlardır:
- Marka sahibinin tescilli markasının aynısını veya benzerini kullanmak,
- Tescilli markayı başka bir mal veya hizmet için kullanmak,
- Markanın benzerini kullanarak marka sahibinin mal ve hizmetlerine benzer mal ve hizmetler sunmak,
- Markanın itibarını zedeleyecek şekilde markayı kullanmak,
- Markayı sahte veya taklit olarak kullanmak,
- Marka sahibinin izni olmadan marka üzerinde değişiklik yapmak veya markayı bozmak.
Bu fiiller marka hakkına tecavüz oluşturur ve marka sahibi bu durumda hukuki yollara başvurarak markasını koruma altına alabilir.
Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılabilecek Davalar
Marka hakkına tecavüz, bir marka sahibinin sahip olduğu markayı izinsiz bir şekilde kullanma veya tescil etme eylemidir. Bu tür bir davranış, marka sahibine zarar verebilir ve markanın itibarını zedeleyebilir. Bu nedenle, marka sahibi marka hakkına tecavüz eden kişi veya kuruluşlara karşı hukuki yollara başvurabilir.
Marka sahibi, markasının hakkına tecavüz eden kişi veya kuruluşa karşı şu tür davalar açabilir:
- Tescil İptal Davası: Marka sahibi, marka hakkına tecavüz eden kişinin veya kuruluşun tescil edilmiş bir marka kullanıyor olması durumunda, tescil iptali davası açabilir. Bu davada, marka sahibi tescil edilmiş markanın kendisine ait olduğunu ve marka hakkına tecavüz edildiğini kanıtlamalıdır.
- Tazminat Davası: Marka hakkına tecavüz eden kişi veya kuruluş, marka sahibine zarar vermiş olabilir. Bu zarar, maddi veya manevi olabilir. Marka sahibi, tazminat davası açarak zararının karşılanmasını talep edebilir.
- İhtiyati Tedbir Davası: Marka sahibi, marka hakkına tecavüz eden kişinin veya kuruluşun faaliyetlerini durdurmak isteyebilir. Bu durumda, marka sahibi ihtiyati tedbir davası açarak marka hakkına tecavüz eden faaliyetlerin durdurulmasını talep edebilir.
- Ceza Davası: Marka hakkına tecavüz, cezai bir suçtur. Bu nedenle, marka sahibi, marka hakkına tecavüz eden kişi veya kuruluş hakkında ceza davası açabilir. Bu davada, marka sahibi, marka hakkına tecavüzün cezai bir suç olduğunu kanıtlamalıdır.
Marka hakkına tecavüz eden kişi veya kuruluşun kimliğinin tespit edilmesi durumunda, marka sahibi yukarıda belirtilen davalardan birini veya birkaçını açarak haklarını savunabilir. Bu davalardan her birinin süresi ve prosedürleri farklı olabilir. Bu nedenle marka sahibi bir marka vekili ve avukattan yardım alarak en uygun dava türünü seçebilir ve haklarını koruyabilir.
